Yeni Belgeler Isiginda Beddiüzzamanin Esaret Yolculugu

Kabina sigmayan bir zeka, essiz bir hafiza, güclü bir irade sahibi, cocukluk ve gencliginde ögrenme merakiyla medreseleri dolasan Bediüzzaman Said Nursi, Birinci Cihan Savasi nin kopmasi üzerine, basta talebeleri olmak üzere olusturulan milis gücüne kumandan sifatiyla savasa katilir. Büyük yararliliklar göstermesine ragmen, kaderin yüzü gülmez ve ne yazik ki. 4 Mart 1916 tarihinde Bitliste Ruslara esir düser. Bugüne kadar Bitlisten Sibiryaya kadar olan bu esaret yolculugu pek bilinmiyordu.Erzurumlu Ibrahim Hakkinin besinci göbekten torunu Muhammed Feyyaz Efendi, yedek subay olarak istirak ettigi bu cetin savasta kendisi de esir düser. Sibirya esir kampina gönderilecekler icinde Said Nursi ile birlikte bu cileli yolculukta yer alir ve akici bir üslupla günlük tutar.Okuyucu, yüz yil sonra ortaya koydugumuz bu günlükteki bilgilerden yararlanarak, roman tadinda anlatilan esaret yolculugunu büyük bir zevkle okuyacaktir. Ayrica, bugüne kadar yazilmayan Necip Fazil ve Sezai Karakocu merkeze alarak onlarin, Bediüzzaman Said Nursi ile ilgili görüslerine yer verdik. Böylece, kitabi ele alip okuyanlar, ilk defa, bu iki düsünür-sairin degerlendirmelerini de bulacak ve büyük bir keyifle okumanin tadini cikaracaklardir. Daha önce söylenenleri tekrar etmek degil, ilkleri yazmaktir amac ve hedefimiz.