Bukowski, 60lar ve 70lerin basinda kendi gibi teksir makinesi kullanan sairleri tanimlamak icin Meat sairleri diye bir terim uydurdu Meat sairleri icin hicbir sey kutsal degildi. Siir her seyden olusurdu düzüsmek, küfür, uyusturucu, irk ve hapishane, hepsi ayniydi. Bukowski önderligindeki Meat sairlerinin amaci, siir dilini gevsetmek idi. Icerik bicimden önce geliyordu. Bizim bildigimiz anlamdaki uyak ve ölcü kücümseniyor, önemsenmiyordu. Hala yüzlerce sair, efendi Bukowskiyi taklit etmektedir. Buna ragmen hicbiri tek basina onun basarisina ulasmaya yetkin degil. Ana akim yayinciligin karsisinda duran nesriyatlar basan bu sair ve editörler ayni zamanda Beatlerin genellikle hem optimistik hem de namus taslayan, ahlakci tavirlarini da yeriyordu, dahasi öyle gözükmelerine sebep oluyorlardi. Aslinda Meatler Sokak sairi pis punklardi. Beatlerin vefati olumlu bircok seye neden olmustu, sikisip kalmis, adam yerine konmamis, sayilmamis, gözardi edilmis sairlerin varliklarinin aciga cikmasina ve onay görmesine mesela Beat kusagi popüler kültürün, ana-akim basinin, ana-akim yayimcilarin sahte ve isikli sahnesini o denli kapliyordu ki ne kendi önlerini görebiliyorlardi ne de 3-5 isim haricinde ismin öne cikmasina müsaade ediliyordu 60li yillarin son ceyreginde dananin kuyrugu koptu ve bastirilmis ve de kendini bastirmis, egosu zarar görmüs cok sayidaki sair farkli eyaletlerden seslerini yükseltmeye basladi, hem beat süreci ile akran hem daha sonradan doganlar hem de gencecik sairler bir araya gelerek sadece edebiyatta degil; bagimsiz, kücük, özgür dergi ve kitapcik basimiyla yayimcilikta da cigir actilar Amerikan sokak siiri ya da beat siiri sonrasi yeni Amerikan siiri gercekten iddia edilen ama aslinda yapilmayan siiri yapiyordu, diger taraftan da Kerouaclardan acik ara farkla öne cikiyorlardi. Evet sene 70 oldugunda kesinlikle kralliklarini ilan etmislerdiBu calismaya yan anlamda bir antoloji gözüyle bakmaniz da mümkün, diger taraftan size alternatif bir Bukowski biyografisi sunuyor ki bu önemli. Az kelime cok fazla derinlik Diger yandan ise Underground Poetix ile ve de bagimsiz fanzin calismalarimiz ile kapatmaya calistigimiz boslugu net bir sekilde doldurmakta. Amerikan siirinin en bize yakin sürecini kitaplastirmak boyun borcu gibi bir seydi acikcasi. Altokuma yapabilen güzel insanlar icin Meat kitabi gercek bir hazine sandigi, zira mimeo devriminden San Francisco Rönesansina yeralti yayinciliginin ne oldugunu, yeralti edebiyatinin tür olarak nasil varolmadigini net olarak sunuyor.
